BU MÜDÜR ÇOK KİNCİ, HERŞEYE KÜSER, İNTİKAM PEŞİNDE KOŞARMIŞ
Hasan Aga günlerden bir gün, yeni yapılan iskeleye çay içmeye gitmiş. Çayını yudumlarken yanına bir arkadaşı gelmiş.
Arkadaşı: Nerelerdesin Hasan sohbetini özledim, demiş.
Hasan Aga: O zaman sana bir hikaye anlatayım. Bir zamanlar deniz gören bir ilde şarap üreten bir fabrika varmış. Bu fabrikaya belediyeden su sayacını okumak için görevliler geliyormuş. Burası fabrika olduğu için sayaç okumaya gelen görevliler hemen içeriye giremiyormuş. Güvenlik görevlileri uzun bir süre sayaç okuma görevlisini bekletiyormuş. Uzun beklemeden sonra sayaç okunabiliyormuş.
Bu arada o ilde belediye başkanı seçimleri olmuş. Yeni seçilen başkan çalışma ekibini kurmuş, su tahakkuk servisinin başına çok güvendiği birini getirmiş. Bu getirdiği elaman çılgın biri. Başkanın bağlı olduğu Partinin il binasının su sayacını bile borcundan dolayı kesiyor, kimseye ayrımcılık yapmıyormuş. Bu konuya dönemin başkanı kızmamış, takip etmiş, eleman herkese eşit davranıyormuş.
Günlerden bir gün bu elaman başkanın yanına gelerek; “Başkanım şarap fabrikasının faturalarını kontrol ediyorum kullanılan su çok düşük. Sayaca da istediğimiz an ulaşamıyoruz, bu sayacı, fabrikanın girişine taktıralım, istediğimiz an görebilelim” demiş. Başkan da; “uygun olan neyse onu yapın” diye talimat vermiş. Uzun uğraşlar sonrası sayaç fabrikanın girişine takılmış. Daha ilk ay fabrikaya önceki aylara kıyasla beş kat fatura çıkmış, sonraki aylarda da artarak devam etmiş.
Ortada uygunsuz birşey olduğu açıkmış ama kanun gereği bunu kanıtlamak için, olay anı tespiti gerektiği için bir uygulama yapılamamış. Ama en azından yıllardır yapılanın önüne geçilmiş. Belediye başkanı fabrika müdürüne “milletin hakkı ile üretim yapıyorsunuz” diye sitemde bulunmuş.
Hikaye bu ya, gel zaman, git zaman bu fabrika müdürü o ilin belediye başkanı olmuş. Başkan olur olmaz ‘o dönem su tahakkuk sorumlusu çalışanla uğraşmaya başlamış.’ Doğru olanı, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali, istifa etsin diye bu çalışana mobing bile uygulanmış. Çünkü bu müdür çok kinciymiş, herşeye hemen küser, intikam peşinde koşarmış.
Arkadaşı: Hasan Aga, milletin hakkını yiyerek bu dünyada cenneti yaşayanlar acaba, öteki tarafta bunun hesabını nasıl ödeyecek?, der.
Hasan Aga ile arkadaşı bir süre daha sohbet etikten sonra vedalaşıp oradan ayrılırlar.