ALBAYRAK, YOLSUZLUK YOK DEMEKTE NEDEN GECİKTİ
Herkes belediye başkanı olabilir ama her belediye başkanı olan Belediyecilik yapabilir mi? Tekirdağ halkının, özellikle CHPlilerin kendisine sorması gereken asıl soru bu.
Partililer arasında sevilmeyen biri. Kimileri parti disiplini diyor, susuyor, kimileri mecbur oldukları için 1, 2, 3, tıp oynuyor. “Partiye, partinin belediyelerine en çok zarar veren kişi olarak yorumlanıp, kaybedilen belediyelerin baş sorumlusu Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’tır” deniyor.
Boş zamanlarında sokaklarda dolaşıp vatandaşın ona gelmesini bekliyor, baktı olmuyor, o vatandaşın yanına gidip, mecburiyetten gülümsediği çekilmiş fotoları sosyal medyada paylaşıp beğeni toplama peşinde koşuyor. Özellikle kendisine; “Ağam, paşam, en büyük başkan diyenlerin yaptığı paylaşımları ‘bakın ben ne bulunmaz Hint kumaşıymışım’ der gibi bir de kendi sayfasında paylaşıyor.” Yakın çevresinde olanları bile kaybetmiş yalnız bir adam.
Sözünü dinletemeyen il, ilçe başkanları ile arası sıfır. CHPli belediyelerle malum sebeplerden dolayı hiç yok. İyi Parti ile Millet İttifakı dayanışması yerlerde. Sandıkta halk CHP’ye oy verdi, atanmış Albayrak’a değil. 2014’ten beri gazetecileri düşman belledi, şimdi de TESKİ ile ilgili kamunun parası nereye gitti? diye hesap soran gazetecileri mahkemeye verdi.
Bir kısım basın ve görsel medya, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın yönetim kurulu başkanı olduğu TESKİ’de var olduğu iddia edilen yolsuzluk yada usulsüzlük var mı? diyerek haber yapıyor. Albayrak, yapılan haberlere karşı basına konu hakkında bilgi verip, bir toplantı yapacağına Büyükşehirin Mart Ayı Olağan Meclis Toplantısında yapılan haberler hakkında; “…Hergün bir kanalda ertesi günde kanalın bulunduğu basın grubunda her gün yayınlanmasını ibretle izledim. Gittiği kadar gitsin bakalım dedim…” diyerek basına bir çeşit tuzak kurduğunu farkında olmadan ifade ediyor.
BASINI CEZAEVİNE ATTIRMAYA ÇALIŞMAKLA SOSYAL DEMOKRAT OLUNMAZ
Belediye başkanları, toplum erkleri büyük düşünür. Yapılan haberde hata varsa uyarır. Saklayacak birşeyi yoksa konu hakkında basın toplantısı yapar. Yanılma varsa yine o basın tarafından düzeltilir. “Özgür basın, hapisteki gazetecilere özgürlük çığlıkları, laf olsun diye söylenmez” İşine gelmeyen haberler yayınlanınca, ‘basını cezaevine attırmaya çalışmakla da sosyal demokrat olunmaz.’ İnsanların haber alma özgürlüğünü aba altından sopa göstererek elinden almaya çalışan Albayrak, meclis toplantısında yaptığı konuşmada gazetecilere olan kinini şu sözlerle sürdürdü:
“…Çorlu’da yayın yapan bir basın grubu, hergün sabah 12.30, 1.30 arası hergün birşey alarak evrakları bulmuşlar yani evraklar, tamamı müfettişteki evraklar yani. Aynı rakkamlar, aynı bilgiler. Devam etti arkadaşlar. Ben son ana kadar çıkarmadım ama bu arada hiçbir kelime konuşmadım, ısrarlı bir şekilde bekledim. En sonunda dedik ki, arkadaş tamam buraya kadar yeter. Çağırdım 1, 2 tane hukuk müşavirimi, çağırdım genel müdürümü. İşte bu zaten evrakların tamamı. Şöyle bir dosya halinde böyle çıkmış. Bunların hepsi gün, gün konuşmalar, televizyon yayınları. Dedim bunların hepsini tek, tek mahkemeye veriyorsunuz…”
ALBAYRAK BU SORULARA CEVAP VERMELİ
Kadir Albayrak, yaptığı konuşmada “Evrakları bulmuşlar yani evraklar, tamamı müfettişteki evraklar yani…”, diyor. O halde Kadir Albayrak’a soruyorum: Usulsüz yapıldığı söylenen, yüksek fiyatlarla kiralanan araç ihalesi hakkında neden konuşmadın? Noktası, virgülüne kadar doğru olduğunu söylediğin o evrakları dışarı kim yada kimler sızdırdı?
1 ) Yönetim kurulu başkanı olduğun TESKİ’de olanları midesi kaldırmayan biri mi?
2 ) Vaat edilen TESKİ Genel Müdürlüğü boşa çıkan biri mi?
3 ) Gazeteciler hergün gidip bir evrak alamayacaklarına göre, bu iş sistemli olarak dışarı servis edilmiş. Senin şüphelendiğin biri var mı?
4 ) Yolsuzlu yok demek için neden geciktin?
5 ) Mahkemeye vereceğin basın, bu evrakları bana flanca kişi verdi derse ve o kişinin elinde gerçekleri kanıtlayacak evrak yada şahitleri varsa, başka ihaleler hakkında da evraklar ortaya saçılırsa ne yaparsın?
a ) O kişiye genel müdürlük veririm.
b ) Kaderimse çekerim.
BU ARADA BİR KİTAP TAVSİYESİNDE BULUNMADAN GEÇEMEYECEĞİM.
Gazeteci Yılmaz Özdil’in “ADAM” kitabını mutlaka okuyun. Özdil, yaptığı araştırmalar sonucu edindiği bilgileri, bu kez insanların biyografileri şeklinde bize sunuyor. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, “ADAM”lık tanımına gerçekten uyan kişilerin hayatlarından kısa kesitler sunulmuş. Ülkesine faydası olmuş, namuslu, harama el uzatmayan, dürüst, gururlu kısacası adam gibi adamları tanıyacaksınız bu kitapta.
Özer Enginler.
Okunma Sayısı : 2138