30 yıl belediye başkanlığı yada vekillik yapıp 30 cümlesi olmayan adamlarla dolu Türkiye. Bu kafayla bir vakfa, bir araştırma enstitüsüne, bir kooperatife, bir derneğe önderlik edip bilgi üreten, üreticiyle hareket eden insanlar neden oluşmaz bu iklimde.  

Neden hedef hep Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi? Siyaseti bir kenara bırakıp konuya; “Biz bu oluşumun neresindeyiz, çevreye, esnafa, çiftçiye, üreticiye, turizme, insana yapılan yatırımlar ne alemde yada Büyükşehir Belediyesinin bölgesel işsizliğe çare üreten projeleri” üstünden bakıp acaba biz iyi mi yönetiliyoruz?, demek gerekmez mi?

Tekirdağ’da yapılması gereken sosyal yatırımları yapmayan Kadir Albayrak’ın Tekirdağ için, partisi için büyük bir tehlike haline geldiğini esnaf, çiftçi, üretici batınca, dışarı kaçan gençlerin farkına sakallarımız uzayıp, elimize baston alınca mı varacağız. Altyapı yaptı, yapacak tabi. Kimse seni buraya mum yakıp, kırmızı halılar serip davet etmedi.

 

Konuya girip hemen anlatmaya başlayım…

Tekirdağ’ın farklı sorunlarını dile getirdiğim haberlere devamlı yer verdim. Mesela, “Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin aşevi olmayan ilçelerde neden aşevi yok, Pandemi ortamında dar gelirli, işsiz kalan esnaf ve çalışanların sıcak yemek ihtiyacını karşılayın, sadece pandemi de değil, eli kulağında yıkıcı bir deprem olursa vatandaşın bu ihtiyaçları kurulan aşevlerinden sağlanır. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na görevleri arasına yazdığınız aşevlerinin kurulması ile ilgili bu kurumsal yapıları inşa edin” dedim…

Başka illerde var bizde neden yok dedim,..

kötü mü ettim.

1 Milyar 120 Milyon gibi devasa bütçesi olan CHP'li Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın boşuna para alan 2 Danışmanı, 1 Genel Sekreteri, 4 Genel Sekreter Yardımcısı, 62 Meclis Üyesi, müdürlükler hariç toplam 21 Daire Başkanı var. Birkaç istisna hariç hiçbiri hiçbir işe yaramıyor. Neden bir araya gelip ‘Tekirdağlılara bir sıcak çorba içirecek aşevimiz olsun da işe yarayalım’ demiyor/diyemiyorlar. Büyükşehir Belediyesinin olmayan ilçelerde aşevi yapmak, olanlara katkı vermek zorunda olduğu ortadayken, aşevi olan 3 ilçe, dar bütçelerinle neden kaderine terk edildi.

 

Mesela, İstanbul Büyükşehir Belediyesi kendi ürettiği ekmeğe satış noktalarını çoğaltma çabası içine girmişken ‘Burada 1 ekmeğe muhtaç, dar gelirli vatandaş yok mu?’ 7 senesi doldu dolacak büyükşehirin hala bir "Halk Ekmek" fabrikası neden yok! O zaman buradan Kadir Albayrak'a seslenip: “Asfalt, beton işlerini fen işlerine bırak. Her sabah horozlar ötmeden elinde çanta ile gittiğin ilçelere faydan dokunmadan poz verdiğin resimlerle kimseyi kandırma, sen Halk Ekmek, Halk Süt, Halk Et, Halk Balık gibi kuruluşlarla vatandaşın yanın da ol, belediyecilik betona yapılan yatırımdan önce vatandaşa sağlanan sosyal hizmetlerle yapılır”, dediğim zaman ben ve benim gibi gazetecilere ekonomik ambargo koyan Albayrak’a karşı suç mu işlemiş oluruz?

 

Şunu hatırlatmadan olmaz. 13 Aralık’ta Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Aşevi’nden çıkan sıcak çorbaları hastanelere, sağlık personeline dağıttığı videoyu sosyal medya hesabımdan paylaştım ve “TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KADİR ALBAYRAK, SEN DE YAP.”, dedim. Ses yok...

Bu çağrıya Süleymanpaşa ile ilgili her yazılan, çizilenden anında haberi olan Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel cevap verdi.  Başkan Yardımcıları Sabri Çınar ve Gökhan Saygı ile birlikte hemen harekete geçti, Tekirdağ Şehir Hastanesinde görev yapan sağlık çalışanlarına moral ziyaretine giderek çorba ve simit ikramında bulundu. Çok güzel hareketler bunlar. Peki, diğer ilçelerin de aşevi olsa ve daha çok vatandaşın yanında durulsa, o ilçe belediye başkanları da verdikleri hizmetlerin karşılığını sandıkta alsa olmaz mı?

 

Büyükşehirin devasa bütçesiyle katkı vermek zorunda olduğu ama yapmadığı, dar bütçesiyle aşevi olan Çorlu, Çerkezköy ile birlikte 3 ilçeden biri olan Süleymanpaşa Belediyesi, kuru erzak yardımları dışında hergün 1.500 aileye 4 çeşit sıcak yemek gönderiyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı olmak gibi bir derdi olmayan Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel’in günün ilk saatlerinde, sabahın köründe elinde çantayla çekilen fotosundan herkes kendine göre bir şey çıkarttı ama böyle görmedi;

 

“Senin devasa bütçene rağmen yapmadığını biz herşeye rağmen dar bütçemizle, dar gelirli vatandaşın, sağlık çalışanlarının yanında durarak yapıyoruz”

 

Özer ENGİNLER.